İŞ SONU TAZMİNATI
İş sonu tazminatı , 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun İstihdam Şekilleri başlıklı 4. Maddesi’nin B bendinde düzenlenen “Sözleşmeli Personel” e sözleşmesini feshetmesi üzerine ödenmesi gereken tazminatı ifade etmektedir. İş sonu tazminatı , kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemelerden olduğu için 4857 Sayılı Kanun’un 112. maddesi uyarınca kıdem tazminatı sayılmaktadır.
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesinde iş sonu tazminatının ödenme koşulları düzenlenmiştir. Buna göre;
Madde 7- (Değişik: 3/8/2005-2005/9245)
“Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile (Danıştay Onikinci Dairesinin 8/5/2024 tarihli ve E.:2023/4842; K.:2024/2297 sayılı kararı ile iptal ibare; haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel) (Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşme ile çalıştırılacak öğretmenlerde 40 saat şartı aranmaz)(1) hariç olmak üzere, kurumunda(2)(3) fiilen, askerlik ve doğum dışında kesintisiz en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan;
a) (Değişik:22/11/2010-2010/1169) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince sürekli tam iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c) İlgilinin ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeyi feshetmesi,
ç) İlgilinin işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
d) İlgilinin ölümü, hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, kurumunda(2)(3) çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu tazminatın ödenmesinde; daha önce iş sonu tazminatı, ikramiye ve kıdem tazminatı ile benzeri ödemelerde değerlendirilmiş süreler dikkate alınmaz. İş sonu tazminatı ödemesinde dikkate alınmış süreler kıdem tazminatı ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca ödenecek ikramiye hesabında değerlendirilmez. Ölüm halinde, yukarıdaki fıkra uyarınca hesaplanacak tutar, ölenin kanuni mirasçılarına ödenir.
(Değişik cümle:RG-4/1/2022-31709-CK-5060/3 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personelden; hizmetlerine gerek kalmaması veya yaş haddi nedenleriyle sözleşmesi feshedilen veya yenilenmeyenlere, yerel sosyal güvenlik mevzuatına göre emeklilik, malullük, ölüm veya mücbir sebep nedeniyle ayrılanlara, yerel mevzuata uyulmasının zorunlu olmadığı durumlarda Cumhurbaşkanlığının görüşü alınmak kaydıyla iş sonu tazminatı ödenebilir. Ancak bu yolla ödenecek iş sonu tazminatı tutarı aralıksız olarak çalışılan her tam yıl için son aylık sözleşme ücretinin %50’sini geçemez. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatı ödenmez.
İş sonu tazminatı ödemelerinde emsal belirleme hususları ile uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.(4)”
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar Ek Madde 6’da personelin bir ay önceden haber vermek koşulu ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği düzenlenmiştir.
Sözleşmenin feshi
Ek Madde 6 – (Ek:22/11/2010-2010/1169 : Personelin;
a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması,
b) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
c) Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi,
ç) Hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara uymama halinin tekrarlanması, (Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve E:2011/6048, K:2014/8538 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.)
d) Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması,
e) Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması,
f) (Ek: 20/02/2017-2017/9949) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması,
hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmesi tek taraflı feshedilir.
Personel; kendi isteği ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla veya Ek 1 inci maddenin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.
Hizmet sözleşmesi, ölüm ve 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan hallerde kendiliğinden sona erer.
Yukarıda değindiğimiz ilgili mevzuat maddelerinde de görüldüğü üzere 657 Sayılı Kanun Kapsamında sözleşmeli personel olarak istihdam edilen personelin belirli koşullar altında iş sonu tazminatı hakkının bulunduğu açıktır. Sözleşmeli personel kurumda fiilen, askerlik ve doğum dışında kesintisiz en az 2 hizmet yılını tamamlamak ve 1 ay önceden kuruma haber vermek koşuluyla kendi isteğiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve tarafına iş sonu tazminatı ödenmesini talep edebilir. Nitekim Danıştay 12. Daire’si 2012/6723E- 2016/4141K sayılı ve 23/06/2016 tarihli kararında :“Bu duruma göre, diğer kamu kurumlarında görev yapan geçici personele, iş sonu tazminatından yararlanma hakkı verilmesi nedeniyle davacının da iş sonu tazminatı ödemesinden yararlandırılması yukarıda aktarılan yasal düzenlemeler ile yargı kararları uyarınca zorunlu olup, davacının çalıştığı sürelere ait iş sonu tazminatının kendisine ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine dair idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.” iş sonu tazminatının ödenmesinin yasal düzenlemelerin bir sonucu olduğu belirtilmiştir.
Burada önemle belirtmek gerekir ki iş sonu tazminatı 4857 Sayılı Kanun’un 112. Maddesi uyarınca kıdem tazminatı niteliğinde olduğundan bu nedenle kıdem tazminatı hesabında dikkate alınan hususlar iş sonu tazminatı için de geçerlidir. Örnek vermek gerekir ise personelin hizmet sözleşmesinde yazılı ücretine ilaveten personele sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatlerden olan fazla çalışma karşılığı yapılan ödemelerin de iş sonu tazminatının hesabına dahil edilmesi gerekmektedir. Yine aynı şekilde iş sonu tazminatı da kıdem tazminatı gibi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin 7 nci fıkrasının (b) bendine kapsamında gelir vergisinden istisnadır.
İş sonu tazminatının idare tarafından tarafınıza ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde dava açma hakkınız bulunmakta olup bu tür davalar özel uzmanlık gerektirdiğinden iş sonu tazminatının doğru hesaplanması ve idareden tahsili noktasında herhangi bir hak kaybına uğramamak adına bir avukata danışılması tavsiye olunur.